UNICEF ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) tarafından hazırlanan yeni rapora göre, tüm dünyada okul çağındaki çocukların üçte ikisinin evinde internet yok
ITU ve UNICEF, çocukların ve gençlerin kaliteli dijital eğitim olanaklarına erişimlerini engelleyen dijital uçurumu aşmak için acil yatırım çağrısında bulunuyor
NEW YORK/CENEVRE, 1 Aralık 2020 – UNICEF ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından hazırlanan yeni rapora göre, dünya genelinde okul çağındaki çocukların üçte ikisinin, diğer bir deyişle 3-17 yaş arasındaki 3 milyar çocuğun evlerinde internet bağlantısı bulunmuyor.
Kaç Çocuğun ve Gencin Evde İnternete Erişimi Var? başlıklı raporda, 15-24 yaşları arasındaki gençler için de benzer bir durumun söz konusu olduğuna dikkat çekiliyor ve gençlerin yüzde 63’ünün evlerinde internet olmadığı belirtiliyor.
UNICEF Genel Direktörü Henrietta Fore: “Bu kadar çok çocuğun ve gencin internet bağlantısının bulunmaması, dijital bir eksiklikten daha fazlasıdır; bu, dijital bir uçurumdur. Bağlantı eksikliği; çocukların ve gençlerin internete bağlanmasına engel olmasının yanı sıra, onların modern ekonomide rekabet etmelerini de engeller. Çocukları ve gençleri dünyanın geri kalanından izole eder. Covid-19 nedeniyle okullar kapatıldığı için milyonlarca çocuk ve genç eğitimlerinden geri kaldı. Daha açık bir şekilde belirtmek gerekirse; internete erişimin bulunmayışı, yeni nesillerin geleceğine mâl oluyor.”
Dünya genelinde yaklaşık çeyrek milyar öğrenci Covid-19 nedeniyle okulların kapatılmasından etkilenmeye devam ediyor. Bu durum, yüz milyonlarca öğrenciyi sanal eğitime muhtaç bırakıyor. İnternete erişimi olmayanlar, eğitim olanaklarına da erişemeyebiliyor. Salgından önce bile, 21. yüzyıl ekonomisinde rekabet etmek için temel, aktarılabilir, dijital, uzmanlaşmış ve girişimci becerilere sahip gençlere duyulan ihtiyaç hızla artıyordu.
Raporda, dijital uçurumun, ülkeleri ve toplumları halihazırda bölen eşitsizlikleri daha da arttırdığı belirtiliyor. En yoksul hanelere mensup, kırsal ve düşük gelirli bölgelerde yaşayan çocuklar ve gençler, akranlarının daha da gerisinde kalıyor ve onlara yetişmelerini sağlayabilecek neredeyse hiçbir fırsata erişemiyor.
Dünya çapında, en zengin hanelerden gelen okul çağındaki çocukların yüzde 58’i evde internet bağlantısına sahipken, bu oran, yoksul hanelerde sadece yüzde 16 düzeyinde kalıyor. Benzer bir eşitsizlik, gelir düzeylerine göre ülkeler arasında da mevcut. Düşük gelirli ülkelerde okul çağındaki her 20 çocuktan en fazla 1’i evde internet bağlantısına sahipken, yüksek gelirli ülkelerde 10 kişiden yaklaşık 9’unun evinde internet bulunuyor.
ITU Genel Sekreteri Houlin Zhao: “Kırsal nüfusların internete erişiminin sağlanması ciddi bir zorluk teşkil etmeye devam ediyor. ITU’nun “Dijital Gelişimi Ölçme: 2020 Verileri ve Rakamları” başlıklı çalışmasında da gösterildiği üzere, kırsal alanların büyük bir bölümüne, mobil geniş bant hizmetleri sağlanamıyor ve internet erişimine sahip kırsal hane sayısı oldukça düşük. Gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler arasında, mobil geniş bant hizmetlerinin yaygınlığı ve internet kullanımı arasındaki dijital uçurum çok büyük. Bu nedenle çoğunlukla düşük gelirli ülkelerde ve kırsal bölgelerde yaşayan ve okul çağında olan yaklaşık 1,3 milyar çocuk, evde internete erişemediği için eğitiminden geri kalma riski altında.”
Ülkeler ve bölgeler arasında coğrafi eşitsizlikler de bulunuyor. Küresel olarak, kentsel bölgelerdeki okul çağındaki çocukların yaklaşık yüzde 60’ı evde internet erişimine sahip değilken, kırsal kesimdeki okul çağındaki çocukların yaklaşık dörtte üçünün evde internet erişimi yok. Sahraaltı Afrika ve Güney Asya’daki okul çağındaki çocuklar bu durumdan en çok etkilenen grup. Bu bölgelerde yaklaşık her 10 çocuktan 9’unun evde internete erişimi yok.